what a day...ne gündü...Fe ner bah çe...

Önce basketbol sonra futbol. Herzaman Fenerbahçe...

First basketball than football. Always Fenerbahçe...

Fenerbahçe 2-1 Galatasaray

Fenerbahçe 75-64 Galatasaray

What a tragedy....O ne Trajediydi...

ne seni düşündüm dün gece ne kendimi. Uzun orman ağaçlarının arasında vahşi bir kurt gibi koştum ve uludum... Ne sen vardın ne de bir başkası...Doğa ve hayvanlar bizler başbaşaydık...Senin evcilleştirici bakışlarından uzak...
I think neihter you nor me...I ran like a wolf between the long forest trees and howl...There wasn't you or anybodyelse...Nature and animals all of us together... Away from yours futuristic view...

Falling foliage...Düşen Yapraklar

Sonbahar...
Autumn...
Yeter....
Enough...
Kaybeden...
Loser...

Out of Time...Zamanın dışında...

Gelecek hafta babam, ben ve oğlum Selaniğe gideceğiz. Üç ayrı nesil üç ayrı algılayışla Selanik kentini göreceğiz. Mustafa Kemalin doğduğu evi. Mülteciler şehrini. Avrupanın en eski şehirlerinden bir tanesini...
Next weekend my father, me and my son will visit the city of Salonika. With three different age three different sensation we will visit the Salonika. The house that Mustafa Kemal was born. The city of Ghosts. One of the oldest city of Europea...

Oglum - My Son

Nedendir bilinmez vatanımı unutamadım...
I can never forget my dear country...
Fakat oğlum unutur mu aceba tadamadığı çağlanın tadını...
But my son can remember the taste of green almonds that never ate...